Mustafa Şahin-MEDYA’NIN ÇOCUK VE ERGEN ÜZERİNE ETKİLERİ VE BAZI ÖNERİLER

MEDYA’NIN ÇOCUK VE ERGEN ÜZERİNE ETKİLERİ VE BAZI ÖNERİLER

“MEDYA’NIN ÇOCUK VE ERGEN ÜZERİNE ETKİLERİ VE BAZI ÖNERİLER”.
medya eğitiminin etkisi: 1999’da amerika’da bir lisede yaşanan silahlı adam öldürme olayından sonra federal ticaret kurulu tarafından çocuk ve ergenler için hazırlanıp pazarlanan film,müzik videoları ve oyunlarının çok yoğun olrak şiddet öğeleri içerdiği saptanmış,medya değerledirme ve denetleme sistemlerinin kullanımının bu yoğun şiddeti azaltabileceği düşünülmüştür.medya eğitimi;medyanın nasıl çalıştığı,medyanın hangi yollarla bizim gerçeği algılamamızı ve davranışlarımızı etkilediği,medyanın verdiği iletilerin uygunluğunun nasıl değerlendirilmesi gerektiği,sağlıklı olmayan önerilerin nasıl geri çevrileceği gibi konuları içerir. medya eğitiminin anlaşılması ve desteklenmesinde çocuk sağlığı alanında çalışanlara büyük sorumluluk düşmektedir.eğer medya akıllıca kullanılırsa ya da düşünceyi harekete geçirici programlar seçilirse,bilgisayar bilgi kazanımı ya da yaratıcı düşünce için kullanılırsa;çocuk ve ergenlerin eğitiminde, yararlı olacak ve çocuklardaki şiddet davranışı azaltacaktır.amerika’da ve daha sonrada 1980’li yıllarda türkiye’de yayımlanan “susam sokağı” adlı çocuk programı ile ilgili yapılan boylamsal çalışmalar,bu programların,3-5 yaşlarındaki çocukların konuşma becerilerinde ve bilgi düzeylerinde anlamlı farklılıklar yarattığını göstermiştir.bir çok çalışma ilköğretim içine eklenen medya eğitiminin çok etkili olduğunu göstermektedir.çocuk sağlığı konusunda çalışanların, izledikleri olguların medyaya maruz kalma şiddetini değerlendirip medya ile doğrudan ilişkili riskleriailelere anlatmaları gereklidir.medyanın çocuk ve/veya ergen üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmak için aşağıdaki öneriler yapılmaldır.bunlar; ***iki yaşından önce özellikle bebekler için hazırlanmış,sözü edilen zararlı etkileri,reklamları içermeyen ve olumlu uyaranlar veren programlar dışında televizyon izletilmemeli,bebekler ve çocuklar için ekran başında (tv,video,bilgisayar ve video oyunları)kalınan süre günde 1-2 saat ile sınırlanmalı ve televizyonun çocuk bakıcısı olarak kullanılmasında kaçınılmalıdır.***bebeklerin beyin gelişimleri için televizyondan gelen mekanik ve edilgen uyarı yerine,ona temel bakım veren kişinin(anne,bakıcı vs) onunla doğal sesiyle göz göze ilişki kurarak konuşması,oyunlar oynaması,şarkı söylemesi ve birlikte kitap okumalarının daha önemli olduğu ailelere anlatılmalıdır.***izlenecek programlar;dikkatle önceden seçilmeli,program bittiğinde televizyon kapatılmalı.***program çocuk ve ergen ile birlikte izlenmeli ve içerik tartışılmalı,gerekiyorsa çocuğa izlediğinin bir film olduğu ve gerçek yaşamda bunların olamayacağ anlatılmalı.***ana-babalar,kendi izleyecekleri programları da seçerek,çocuklara iyi bir “örnek” olmalıdırlar.***ana baba,çocuğa medyadan “uzak” seçenekler sunmalı;çocukların fizikseletkinlikleri,arkadaşları ile oyunları desteklenmeli ve bunların yapılabileceği ortamlar sağlanmalıdır.ana babalar da televizyon “izlemek” yerine,kitap okuyarak,müzikdinleyerek,aile içinde hep birlikte oynanabilecek “oyunlar” bularak çocuklara örnek olmalıdırlar.***anne ve babalar;ev işleri ile uğraşırken,çocuğa televizyon izleterek oyalama yerine,gerektiğinde kendilerine ufakyardımlaryapmasını desteklemeli ve istemelidirler.***çocuğa bakan kişiler de televizyon izleme “süresi” veseçilcek programlar konusunda görüş birliğine varmalı,kararlı ve tutarlı olmalıdırlar.***çocuk bakıcısının çocuğa bakarken televizyon izlmesine izin verilmemeli,gerekirse bu amaçla televizyon tümüyle kapatılmalıdır.özellikle”niteliksiz” müzik yayını yapan kanallar sürekli açık bulundurulmamalıdır.***çocukların;reklamlarda görerek istediği ama ona uygun olmayan şeylerin neden uygun olmadığı ve alınamayacağı,çocuğa,açıklanmalı ve almama konusunda kararlı ve tutarlı olunmalıdır.***çocukların yatak odalarında kitle iletişim araçları bulundurulmammalıdır.***televizyon çok yakından izlenmemelidir.***medyada çocuk gelişimine zararlı etkisi olacak bir program görüldüğünde rtük(radyo ve televizyon üst kurulu)’e bildirilmelidir.***çocuk programları,eğlence programları ve çizgi film aralarında gösterilen reklamların da şiddet,tüketim sömürüsü,duygusal ve/veya cinsel istismar içermemesi sağlanmalıdır.***televizyon programlarındaki şiddet oranlarının,o programdan önce,ekranda bir “uyarı” belirtilerek ailelerin dikkatleri çekilerek “duyarlı” olmaları sağlanmalıdır.***hata odaları ve bekleme salonlarında da şidet içermiyen eğitim programları gösterilmeli;filmler,video oyunları,yazılı “basın” denetimden geçirilerek hastalara ulaştırılmalıdır.özetle;medyada her gün izlediğimiz şiddet içeren haberler,çocukların ticari kaygılarla istimar dildiği reklamlar,filmler ve programlar çocuklarımızın ahlaklı,sağlıklı,güvenli ve temiz bir ortamda yaşama haklarını ellerinden aldığını yaşayarak “tanık” olmaktayız,olmaktasınız.bu nedenle,çocukla ilgil tüm meslek dallarında çalışanların,çocukların daha güvnli bir “medya” medya ile çevrelenmesi konusunun savunuculuğunu yapması,bu yolda medyanın akıllı kullanılıp denetiminin yapılması konusunda duyarlı olması ve gerektiğinde yaptırım uygulanabilmesı;medya aracılığıyla,çocuklara şiddetin tanıtlımasının ya da çocukların şidetin bir parçası olarak kullanılmalarının önünü kesecektir.sağlıklı ve gönlünüzce günler,saygı ve sevgi ile.(mş)kaynak;sürekli tıp eğitimi dergisi(sted),şubat 2007,sayı 2.